8 Eylül 2014 Pazartesi

Hayat Giriş

Hayatlar arasına sıkışıp kalmak hepimizin başındaki bela şu dönemlerde. Geleneksel aileler yanına yeni nesil kankalar yetmez gibi birde orjinal karakter manitalar.
Benimki ise siyasi davalar yüzünden kaybedilen anne-baba, içe kapanıklık, tecavüz, anneyi-babayı bulma, uyuşturucu, kanser, maço sevgili.
Pekala...
Hangisinden başlamalı, hangisine ömür yetirmeli ya da hangisinden ömür çalmalı.
Sıkışmışlık hissi çok zor. Hayır ben bunları uydurmuyorum, ben bunları yaşadım!
Şuan yirmi dört yaşında saçları yeni uzamaya başlayan bir kadınım. Hayatımdaki en sakin dönemi yaşıyorum. kanseri atlatı bir yıl oldu. Çalışmaya başladım ve eve gelip blog yazıyorum.
Ah evet! bu benim!

2 yorum:

  1. Hangisi en kötü diyecem tecavüz mü anne babasızlık mı yoksa kanser mi ha tabi maço sevgili de var... Öncelikle sağlık daha önemli gelir bizlere, ama bazen en basiti odur. Geçmiş olsun... Umarım bir daha yaşatmaz sana bunu. Benim ailemde de kanser hastası var. Kötü zamanlar gerçekten. Anlıyorum biraz da olsa. Saçların eskisi gibi olacak ama. :) Yani doktorlar öyle demişti... ve bak nasıl başarabiliyoruz bilmiyorum, ama hayatta yaşamaya devam ediyoruz işte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana sorsalar en basit dönem hangisiydi onu seçeceksin diye kesinlikle kanseri seçerdim. Bazen o kötü anlarında bile şükretmen gerekiyor.. Kötünün iyisi zımbırtısı benimki, neyse ne ya da umarım kimse yaşamaz. Iyi insanların ölmesinden nefret ediyorum. Kötüler geberebilir.

      Sil