Hayatlar arasına sıkışıp kalmak hepimizin başındaki bela şu dönemlerde. Geleneksel aileler yanına yeni nesil kankalar yetmez gibi birde orjinal karakter manitalar.
Benimki ise siyasi davalar yüzünden kaybedilen anne-baba, içe kapanıklık, tecavüz, anneyi-babayı bulma, uyuşturucu, kanser, maço sevgili.
Pekala...
Hangisinden başlamalı, hangisine ömür yetirmeli ya da hangisinden ömür çalmalı.
Sıkışmışlık hissi çok zor. Hayır ben bunları uydurmuyorum, ben bunları yaşadım!
Şuan yirmi dört yaşında saçları yeni uzamaya başlayan bir kadınım. Hayatımdaki en sakin dönemi yaşıyorum. kanseri atlatı bir yıl oldu. Çalışmaya başladım ve eve gelip blog yazıyorum.
Ah evet! bu benim!